The LifeCo Bodrum Detoks Merkezi Program Yöneticisi Mirey Yuhay, detoks hakkındaki bilgi ve tecrübelerini paylaşıyor:

Herkesin ağzında bir DETOKS lafıdır gidiyor. Ancak, çok az kişi gerçekten detoksun ne olduğunu, nasıl yaşandığını ve etkilerini biliyor. Aslında bu bizim modern toplumumuz için çok yeni birşey. Dolayısıyla şüpheyle, soru işaretiyle ve tedirginlikle karşılanması çok normal. Çünkü ilk defa yapacağınız bir uygulama. Nasıl bir etki yaratacağını bilmiyorsunuz. Öncelikle kendim başta olmak üzere her zaman yeni birşeyi denemekte çok korkak davranmışımdır. Fakat alıştıktan sonra en uçlara giden de benimdir. Bu yüzden ilk önce sizlere hem kendim detoks ile nasıl tanıştığımı, detoksun ne olduğunu ve detoks sonrasında nelerin değiştiğini paylaşacağım yaşanmış deneyimlerin sonuçları olarak. Bilimsel bilgileri her yerde okuyabilirsiniz. Ben kendi hissiyatımla aktarmak istiyorum size konuyu.
“Benim detoks ile tanışmam çok yüksek kilolara çıkmamla başladı. Hayatımda ilk defa 100 kilonun üzerine çıkmıştım. Ayaklarım artık vücudumu taşımıyor, rahat nefes alamıyordum ve çok mutsuzdum. İşimden ayrılmıştım. Son 5-6 senedir quantum fizik, nefes, koçluk, biyo enerji gibi konularda çalışmalarım da olmuştu ve bunlarla ilgili bir iş yapmak istiyordum. Fakat bir yandan da biraz soyut geliyordu. Daha somut elle tutulur gözle görülür sonuçları olan birşey olsa dedim ve evren tam istediğim şeyi bana getirdi: DETOKS.”
İlk detoksumu Kasım 2006’da Bodrum’da 8 gün olarak yaptım. 5 kg verdim. Ardından 3 hafta Florida'da "Hippocrates Health Institute " adlı çok ünlü (özellikle doğal yöntemlerle kanseri iyileştiren) bir merkezde ‘Hayat Değişimi Programına’ katıldım. Burada sağlıklı, dinç ve enerjik olmak için uygulanması gerekenleri hem deneyimlediğim, hem de eğitimini aldığım bir süreç yaşadım. 10 kg verdim. Tekrar bir detoks daha yaptım 5 kg daha verdim. Arada geçen ve sonrasındaki sürede de beslenme biçimimi değiştirerek 30 kilo daha verdim ve toplamda 50 kg vererek Bodrum’daki LifeCo Detoks Merkezi’nde Program Yöneticisi olarak tecrübelerimi ve bilgimi paylaşmaya başladım. Önce sonra resimlerimi görebilirsiniz! Hikayemin detaylarını merak edenler benimle iletişime geçebilirler.
Peki nedir detoks?
Her ne kadar detoks yardımıyla verilen kilolardan bahsetsem de farkındaysanız verilen 50 kilonun sadece 10’un detoks ile verdim. Sonrasında yeme biçiminizi değiştirmediğiniz sürece asla formda kalamazsınız veya kilo vermeye devam edemezsiniz. Hangi yöntemle kilo vermiş olursanız olun hiç fark etmez. Dolayısıyla detoks bir kilo verme programı değil. Ancak, her ne vesileyle olursa olsun detoks ile tanıştıktan sonra kilo vermenin yanı sıra ne kadar derin faydaları olduğunu anlayacaksınız. Detoks vücudu toksinlerden arındırmaktır. Bu sayede vücut hücre, doku ve organlara bakım onarım yapmaya ve kendini yenilemeye başlar. Detoks bir hastalık tedavisi değildir. Ancak, vücuttaki gereksiz atıklar temizlendiğinde genel bir iyileşme hali yaşanır. Detoksta amaç hastalıklar oluşmadan kişiyi daha sağlıklı noktalara taşıyabilmektir.
Toksinleri nereden alırız?
1- HAVA
Dışarı çıkarsınız soluduğunuz hava kirlidir, egsoza boğulmuştur. Ve dahası tüm dünyada oksijen oranı azalmıştır. Detoks en çok beslenme ile birlikte konuşulur. Halbuki yiyeceklerden önceki en önemli 3 gıdamız IŞIK (Güneş) - HAVA (oksijen, nefes) ve SU’dur. Biliyorsunuz güneş olmayan ülkelerde depresyon ve intihar oranı daha yüksektir. Havasız (nefessiz) sadece birkaç dakika yaşayabiliriz.
2- SU
Vücudumuzun %75’i sudur. Bu oranı da bu seviyede tutmamız gerekir. Genelde su yerine maalesef çay, kahve, asitli içecekler tüketiyoruz ve vücudumuz su kaybediyor. Yeterince su tüketmeyince vücuttan atılması gerekenler atılamıyor, içimizde kuruyup kalıyor. Aynen uzun süre yıkanmayan, sudan geçirilmeyen tabaklarda katılaşan yemek kalıntıları gibi…
3- YİYECEKLER
Yiyeceklere gelirsek, maalesef antibiyotikli ve hormonlu yemeye alıştık. Bu gereksiz büyüme hormonlarından dolayı artık kızlar 10 yaşında adet görmeye başladılar. Erkek çocukların göğüsleri çıkmaya başladı. Ne yersek O’yuz. Tadı tuzu olmayan ama rahat elde ettiğimiz yiyecekler bizi de aynı ruh ve beden haline taşıyor: Fiziksel olarak konforlu ancak içsel olarak tatsız tuzsuz.
Ambalajlı yiyecekler koruyucular, renklendiriciler, tatlandırıcılarla dolu.
Lifsiz yiyecekler, beyazlar (un, şeker, tuz) ve hayvansal proteinler (et, süt ürünleri) vücudumuzdan çok zor atılıyor. Vücuda yük bindiren yaptığımız diğer bir yanlış da protein ile karbonhidratı bir arada tüketmek. Hem çok büyük ağırlık yapıyor hem de sindirimi çok uzun sürüyor.
Şeker başlı başına bağımlılık yaratan bir madde. Yedikçe yiyesi geliyor insanın.
4- İLAÇLAR
Kullanılan ilaçlar kimyasal ve vücut bunların tamamını atamıyor.
5- EGZERSİZ
Hareketsizlik çağımızın en kötü alışkanlıklarından. Artık her şeyi yaptırıyoruz, yapmıyoruz. Günlük hayattaki hareketi kaybettik. İşyerlerimizde yan masamıza e-mail atıyoruz. Genellikle oturduğumuz yerden kalkmamıza gerek bırakmayan bir yaşam yaşamaya başladık. Bu yüzden hareket etmek için özellikle spor salonuna gitmek gerekiyor. Ancak, parasını ödememize rağmen yine de gitmiyoruz.
6- KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ
Kişisel bakım ürünleri (şampuan, diş macunu, makyaj malzemeleri, traş kremleri, nemlendiriciler, vücut kremleri vs.) kimyasallar içeriyorlar ve bunlar cildimizdeki porlardan %60 oranında kana karışıyorlar. Bu da yıllar içinde toksik bir birikim yaratıyor.
7- EV BAKIM ÜRÜNLERİ
Deterjanlar, ev temizlik malzemeleri bunlar hep kimyasallarla dolu. Ev temizlik ürünleri dokunma ve koklama yoluyla yine vücudumuza nüfuz ediyor. Yıkanan bulaşıklardan bu kimyasal artıkları azar azar yiyoruz içiyoruz.
8- STRES
Günümüzde her an stres yaratacak durumlarla karşı karşıyayız. Stresli olduğunuzda vücut kasılır kalır ve atması gerekenleri atamaz tutar.
9- ELEKTROMANYETİK DALGALAR
Cep telefonları, bilgisayarlar, baz istasyonlarının ve diğer tüm elektrikli aletlerin yaydığı dalgaların etkisi altındayız görmesek de. Bir alışveriş merkezine gittiğinizde enerjinizin hemen tükendiğini hissedersiniz. Sebep bu dalgalardır. Bizim biyoenerji alanımıza girerek enerjimizin ve konsantrasyonumuzun düşmesine, uykusuzluğa ve strese sebep olurlar.
10- SİGARA, ALKOL, KAHVE, ÇAY
Bunların zararları zaten belli!

Neden detoks?
Tüm bu toksin yaratan faktörler 50 yıl önce yoktu. Vücut, modernleşmenin getirdiği yüklerle boğuşmak durumunda kalıyor. Ancak, bu vücudun kendi doğal mekanizmalarıyla yapabileceğinden çok daha fazla bir yük. İşte bu sebeple ekstra bir detoks programına ihtiyaç duyuluyor. Bir detoks programında tüm bu noktalardan toksin girişini engelleyecek veya azaltacak çözümler var.
Kimler Detoks Yapamaz?
Hamileler ve emzirenler
Çocuklar
Kanser olan ve kemoterapi tedavisi görenler veya diğer tıbbi tedavi sürecinde olanlar.
Son 6 ayda ameliyat geçirmiş olanlar
Detokstan Sonra Neler Olur?
Bir detoks programının en önemli amacı vücudunuzu toksinlerden temizleyerek enerjinizi yükseltmek ve beden-zihin-ruh üçlemesini en yüksek verimde kullanabilmenizi sağlamaktır. Bununla birlikte gelişen faydalar da şöyledir.
En başta vücudunuzun performansını düşüren toksinler temizlenir.
Enerjiniz yükselir.
Kilo verilir. 7 günlük bir programda genel ortalamada kadınlar 4-6 kg, erkekler ise 6-12 kg arası verebilirler. Tabii ki verilecek kilo yaş, metabolizma, bulunulan kilo, genetik gibi faktörlere de bağlıdır.
Uyku düzeni dengelenir. Sabah daha erken, dinç ve kolayca kalkılabilir.
Kan temizlenir.
Kalınbağırsaklar büyük ölçüde temizlenir. Dolayısı ile kabızlık, gaz, şişkinlik gibi sorunlar iyileşmeye başlar.
Cilt güzelleşir, parlar.
Gözümüzün beyazı daha beyazlar, daha canlı bakar.
Vücut şekillenir.
Gençleşilir, yaşlanma yavaşlar.
Güçlü bir fizik yapınız olduğunu hissetmeye başlarsınız.
Vücudunuz esner. Eklemlerin arasında birikmiş kristalize kalıntılar temizlenir.
Sindirim daha rahatlar.
Daha atik ve hareketli olursunuz
Kolesterol sorununuz varsa dengelenir.
Farkındalık, algılama ve duyarlılık artar.
Zihin berraklaşır.
Bağışıklık sistemi güçlenir.
Neden detoks?
Detoksunuzdan en yüksek verimi alabilmek ve daha rahat bir detoks yaşayabilmek için detoks programına başlamadan 2 hafta önce veya en azından 3-4 gün önce şöyle bir beslenme programı izlemelisiniz:
1. Kahve, siyah çay, kola ve asitli içecekler ve alkol tüketilmemelidir.
2. Güne oda sıcaklığında 2 büyük bardak su ile başlanır.
3. Hergün 3 litre su içilir.
4. Yemeklerle birlikte su içilmez. İdeali yemeklerden en az yarım saat önce veya en az bir saat sonra su içmektir.
5. Gün boyunca taze sıkılmış sebze ya da meyve suyu (portakal suyu dışında) içilebilir.
6. Sabah kahvaltısında salatalık, domates, biber, zeytin, kızartılmış bir dilim çavdar, yulaf gibi tam tahıllı ekmek yenilebilir.
7. Sıcak içecek ihtiyacı bitki çayları ile giderilir.
8. Ara öğünlerde taze meyve sebze, mesela kabuğu ile birlikte salatalık yenebilir. Bir avuç taze badem, kuru kayısı gibi atıştırmalar olabilir.
9. Salatalar, etsiz sebze yemekleri, zeytinyağlı sebzeler, taze hazırlanmış sebze çorbaları da tüketilebilir.
10. Hayvansal proteinlerden sadece az miktarda balık tercih edilir.
11. Et, tavuk, yumurta ve süt ürünleri tüketilmemelidir.
12. Mercimek, nohut, kuru fasulye, börülce yenebilir.
13. Ağır karbonhidratlar (makarna, pilav, beyaz ekmek) yenmemeli.
14. Az miktarda kahverengi pirinç, gün içinde 2-3 dilim kızartılmış çavdar, yulaf ya da Alman ekmeği yenebilir.
15. Bol çiğ sebze ve meyve tüketilmesi tavsiye ediliyor.
16. Akşam yemekleri tercihen 19:00’da bitmiş olmalı. Sonrasında bitki çayı içilebilir.
Detoksta Neler Yapılır?
Bitkisel içecekler – günde 10 kez içiliyor. Detoks bir sıvı orucu şeklinde yapılır. Amaç sindirimi durdurmaktır. Çünkü günlük hayatta vücut sindirime çok ciddi oranda vakit ve enerji harcar. Bir et yemeğinin sindirilmesi 6-8 saat, bir karbonhidrat yemeğinin 3-4 saat, bir sebze yemeğinin 1-2 saat, meyvenin ise sadece yarım saat sürer. Ancak, bunu gün içinde minimum 3 kere, günlerce, aylarca ve yıllarca hiç durmadan yaptığımızı düşünürsek çok büyük bir yorgunluktur. Hayatınızda ilk defa sindirim yapmadan geçireceğiniz bu dönemde vücut kendini temizler, toksik birikimlerden kurtulur. Bu sizin aynen evinizde uzun zamandır yapmayı istediğiniz ancak misafirlerden ve günlük rutin işlerden bir türlü vakit bulamadığınız için ertelediğiniz işleri gündeme almaya benzer. İçecekler hem toksin temizleyicidir hem de besin desteği sağlar. Dolayısı ile acıkmazsınız. Kolema – kalınbağırsak temizliği Programın içinde standart olarak lavmana benzer bir işlemin tuvalete oturtulan basit bir mekanizma ile kendi kendinize yapılmasıdır. Çoğu kişinin programda en tedirgin olduğu bölümdür. İlk defa yapılacak bir şey olduğu için normaldir. Ama hiç çekinecek bir şey yok. Hatta en faydalı 2. bölümü budur detoksun. Kolema olmayan Detox programları gerçek anlamda arınma sağlamaz. Çünkü kalınbağırsaklarda tıkanmış şeyleri attığınız zaman enerjiniz yerine gelir. Probiyotik (iyi bakteri) desteği aldığınız sürece sorun olmaz. Ayrıca kabızlık problemi olanlar için de müthiş bir çözümdür. Bağırsaklardaki tıkanıklığı açarak müthiş rahatlatır. Ancak, tabii kabızlık kişinin seçimlerinin bir sonucudur. Yani lifli (kahverengi karbonhidratlar, meyve, sebze ve yeşil yapraklılar) yemiyorsanız, yeteri kadar su içmiyorsanız, hareketsizseniz ve stresliyseniz vücudun yapacak bir şeyi yoktur illa ki tıkanacaktır. Fakat bunları değiştirirseniz ve yine özellikle bir detoks programı sonrasında sürekli probiyotik de kullanırsanız bağırsak floranız daha güçlü olacağından bu problemle bir daha karşılaşmazsınız. Egzersiz – yoga, meditasyon, trambolin Hafif bir hareket vücudun toksinleri daha kolay atmasını sağlayacaktır. Detoks sırasında ağır sporlar önerilmez. Çünkü vücutta laktik asit birikir. Bu da istenmeyen bir şeydir. Bu yüzden hafif yoga, yürüyüş ve yüzme güzel tamamlayıcı desteklerdir. Terleme – sauna, buhar Bu da bir detoks programının en önemli ayaklarından biridir. Çünkü lenfatik sistemde biriken toksinler sauna ve buhar yaparak kolayca vücuttan atılır. Hem kilo vermeye, hem karaciğer yağlanmasına, vücuttaki ağrılara, cildi güzelleştirmeye de çok iyi gelir. İnfrared sauna özellikle tercih edilir. Çünkü çok daha düşük ısılarda kolayca terleyebilirsiniz. Masajlar Yine lenfatik sistemi hareketlendirerek toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Özellikle karın masajı kabızlık sorunu olanlar için birebirdir. Eğitim Doğru bir detoks programı, detoks sonrasında ne yapacağınız konusunda sizi bilgilendirmelidir. Çünkü detoks 1 hafta sürer. Yılın kalan kısmına ne yapacağınızı biliyor olmalısınız. Rahatlama Ve doğru bir detoks programı size rahat edeceğiniz konforu ve servisi size sağlamalıdır. Cep telefonu, bilgisayar, gazete ve TV’den uzak, okuma, uyuma, hiç birşey yapmama, düşünme gibi lüksleri size sağlayabilmelidir ki hem bedenen hem zihnen günlük hayatınızdan uzaklaşıp, yukarıdan bir bakışla ruhunuzla da yakınlık kurabilesiniz.
Detoks Sırasında Okunabilecek Destekleyici Kitaplar
Detoks – Daniel Reid
Beden – Zihin Dengeleme – Osho
Ruhsal Astroloji – Jan Spiller
Hayatınızın Amacı – Dan Millman
Detoks Ne Sıklıkta Yapılır? İdeal Süresi Nedir?
Bir detoks programının minimum süresi 4 gündür, ideali 7 gündür. Ancak, ihtiyaca göre 21 güne kadar uzatılabilecek bir programdır. Bunu her mevsim (yılda 4 kez) tekrarlayabileceğiniz gibi yılda en az 2 kere yapılmasını tavsiye ederim. Tabii aralarda nasıl yaşadığınıza bağlı olarak.
Detoks Sonrası Yaşam
Detoks yapan birçok kişi artık bu yaşam tarzına geçince hayatın tüm keyiflerini bırakmak zorunda olacağını düşünüyor. Bu çok yanlış bir düşünce. Sadece biraz daha dengeli olmaya çağırıyoruz kişileri. Seçimlerinizin %25’i kaçamak %75’i sağlıklı seçimlerden oluştuğunda herşey dengede. Tam tersini yaptığınızda toksinler başlıyor birikmeye. Detoks ile daha çok enerjiniz olacak, daha genç görünecek ve hissedecek ve daha dinç bir yaşam sürdürmek isteyeceksiniz. Detoks sonrasında vücudunuzla ilgili yeni bir farkındalık geliştirecek ve sağlıklı yaşama bakışınız değişecek.
Yaşamınızda Nelere Dikkat Etmelisiniz?
Daha temiz hava solumaya ve yeterli derecede oksijen almaya, Yeterli miktarda ve kaliteli su içmeye, Daha çok organik, taze, canlı ve alkali sebze, meyve, yeşillik, yemiş, baklagil ve tahıl tüketmeye, Hareket etmeye, Elektromanyetik dalgalardan ve stresten korunmaya, Deterjan ve kozmetiklerinizde organik kullanıma geçmeye, Bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye, Alkol, sigara, kahve gibi bağımlılıklardan uzaklaşmaya, Sahip olduklarınıza şükretmeye ve hayata bakış açınızı değiştirmeye, Ve enerjik, dinç, bilinçli ve daha farkındalığı yüksek bir yaşama geçmeye.
Son Söz
Bu bir dönem. Aynen evlerimizdeki oymalı kakmalı mobilyaların değişip, hepsinin düz ve sade tarza geçmesi gibi biz de yeme ve yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmek ve sadeleştirmek durumundayız. Çünkü seçimlerimizin sonuçları bizi buna zorluyor. Yaşam enerjimiz düştü. Hiç birşeyden keyif alamıyoruz, alsak da geçici oluyor. Kalp, şeker, tansiyon rahatsızlıkları, obezite almış başını gidiyor. Gerginiz, negatifiz. Kadınlarda özellikle tiroid rahatsızlıklarına çok sık rastlanıyor. Kendimizi daha iyi hissedebilmek için biraz çaba sarfetmek gerekiyor. Ve aslında küçücük çabalar çok büyük farklar yaratıyor. Fast food çağında herşey çok hızlı geliyor ve çok da hızlı gidiyor. Daha yavaş ve sindirerek kazandığınız faydalar daha kalıcı oluyor. Detoks programı da bunlardan biri. Gerçek sağlık ve güzellik içten gelir. Bunu da detoks sağlar. Benim şahsi olarak kendime seçtiğim misyon bu hayat tarzını keyifli ve lezzetli hale getirmek. Bunu isteyen herkese gönülden yardımcı olmak istiyorum. Kendinizi ne kadar kötü hissederseniz hissedin detoks bu kısırdöngüyü kırabilecek bir sihirli değnek gibidir. Ve bilmenizi istiyorum ki bir detoks programına katılmak kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliktir.
Comentários