top of page

Blog

Detokstan Sonra

  • Yazarın fotoğrafı: Mirey Yuhay
    Mirey Yuhay
  • 26 Tem 2018
  • 4 dakikada okunur

En çok merak edilen detokstan sonraki birkaç gün nasıl besleneceğimiz ve bu geçişi en sağlıklı nasıl yapabileceğimiz. Bir süredir vücut sindirim yapmadığı için bir bebek gibi sistemi yavaşça ve dengeli bir şekilde uyandırmalıyız. Ve tabii ki bunu ilk gün kebap yiyerek yapmayacağız ! ☺



En çok merak edilen detokstan sonraki birkaç gün nasıl besleneceğimiz ve bu geçişi en sağlıklı nasıl yapabileceğimiz. Bir süredir vücut sindirim yapmadığı için bir bebek gibi sistemi yavaşça ve dengeli bir şekilde uyandırmalıyız. Ve tabii ki bunu ilk gün kebap yiyerek yapmayacağız ! ☺


1. Gün

Sebze (haşlanmış, çorba, çiğ vb.), salata, meyve (az şekerliler kategorisinden) yenebilir. Yiyecekler bolca çiğnenmeli ve mutlaka probiyotik desteklere devam etmeli.


2. Gün

Sebze, salata ve meyveye ek olarak karbonhidrat eklenebilir. Yani quinoa, karabuğday, kahverengi pirinç, siyah pirinç, tatlı patates gibi kaliteli karbonhidratlardan bahsediyoruz.


3. Gün

Bu gün de protein eklenebilir. Yani chia pudding, baklagiller (mercimek, nohut, humus vb.), balık ve yemişler (badem, ceviz vb.)


Sonraki günler de aynı şekilde devam etmeli. Yani idealde bir hafta kahve, alkol, hayvansal protein tüketilmemeli.


Bağırsak hareketleri 1-2 gün içinde tekrar başlayacaktır. Detoks süresince bağırsaklar boşaldığından tekrar yemekle dolunca


Bu temizliği yaptıktan sonra iyileşmede en önemli yer tutan, günlük hayatımızda en sık yaptığımız ve üzerine en çok düşünce ve yazı üretilen ve dolayısı ile kafa karışıklığı da yaratan konu beslenme geliyor. Sağlıklı olabilmek için Dengeli Beslenmeyi öğrenmek zorundayız. Diyelim ki estetik ameliyat oldunuz en mükemmel halinizdesiniz. Veya hastaydınız iyileştiniz. Ertesi gün ne yapacaksınız ? Eğer eski yanlışlarınıza devam ederseniz aynı yanlış sonuçlarla tekrar karşılaşırsınız! Bu yeni bir dil öğrenmek gibi. Zamanla oturacak.


Einstein “sürekli aynı şeyi yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir” demiş.

Bu yeni bir dil öğrenmek gibi. Zamanla oturacak.


PRENSİPLER

Yemeği sosyallik, lezzet ve duygusal sebepler dışında vücudun yakıtı olduğunu da fark ederek yemeliyiz. Nasıl arabamıza uygun yağ ve benzin seçiyorsak ve doğru seçmediğimizde bizi yolda bırakabileceğini biliyorsak aynı durumda vücudumuz da bizi yarı yolda bırakabiliyor ! (bkz. Prof. Dr. Ahmet Aydın Taş Devri Diyeti ve Dr Ayşegül Çoruhlu’nun Alkali Diyet kitabı)


Yediklerimizin mümkün olduğu kadar organik olmasına dikkat etmeliyiz.


Temel beslenmemiz öncelikle sebze & yeşil yapraklı sebzeler, meyve, kahverengi tahıl, baklagil, yemişler, baharatlar, otlar, bitki çayları ve et olarak da ağırlıklı olarak balık üzerine kurulu olmalıdır. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak, roka, kereviz sapı, maydanoz vb.) içlerindeki klorofil oranı yüksek olduğundan kanın oksijen taşıma kapasitesinin artması, temizlenmesi ve kan şekerinin dengelenmesi açısından çok önenmlidir. Çiğ salata gibi veya suları sıkılarak tüketilebilir.


Vücudumuzun tüm besin gruplarına belli miktarlarda ihtiyacı vardır. Önemli olan 5 kriter; yediklerimizin kalitesi, yeme sıklığı, ne miktarda yediğiniz, hangi besinleri bir arada tükettiğiniz ve kişinin o anki sağlık durumudur.


Gün içinde idealde kg başına 30 ml su içmeliyiz. Hem toksinleri çözüp atıcı hem de yağları parçalayıp kilo verdirici etkisi var.


Akşam yemeğimizi ne kadar hafif ve erken bitirirsek sistemimiz o kadar rahat olur gece saatlerinde sindirimle uğraşmaz. Son zamanlarda popüler olan Fasılalı Oruç denilen yöntem buna hizmet eder. 18/6 yani 6 yiyip 18 saat vücuda detoks yaptırmış oluyorsunuz. En ideali metabolizmanın en hızlı olduğu 12.00-18.00 saatleri arasında yemeğinizi bitirmiş olmak.


Et-süt ürünlerinde hayvanlar antibiyotik ve büyüme hormonları ile yetiştirildiği için bu tip ürünleri tüketirken dikkatli olmalıyız. Organik olanları seçmeli, çok sık tüketmemeli. (bkz. Eating filmi) Alternatif çözümler et için deniz balığı ve protein desteği anlamında baklagiller, süt için de keçi sütü veya badem sütüdür (bir gece suda bekletilmiş bademleri temiz 3 bardak su ile blenderdan geçirip süzdüğünüzde çok lezzetli 3 gün kullanabileceğiniz bir süt elde ediyorsunuz…mutlaka deneyin)


Karbonhidrat ihtiyacımızı öncelikli quinoa, kahverengi pirinç, mor pirinç, tatlı patates, bulgur ile giderebiliriz.


Tuz – Şeker ihtiyacınızı Himalaya Tuzu (doğal 84 mineralli işlenmemiş) ve Agave (glisemik indeksi düşük) ile giderebilirsiniz.


Tüm bunları hayatımızın içinde belirli dozlarda uygulayabileceğimiz “kontrol edilebilen (Ev, ofis, araba) ve edilemeyen ortamlarımız (seyahat, restaurant, uçak, otel vs.) var. Kontrol edebildiğimiz ortamda sağlıksız şeyleri bulundurmamak iyi bir çözüm olurken, edemediğimiz ortamlarda da yanımızda taşıyabileceğimiz bazı atıştırmalıklar ve o ortamdaki sağlıklıya en yakın seçeneği seçmek çözüm olacaktır. Yeter ki çözüm bulmak isteyin.


Kaçamaklar ☺

Hepimiz insanız. Tabii ki arada canımızın çektiği sağlıksız şeyler de yiyebiliriz. Zararı minimuma indirmek için birkaç önlem alınabilir.

Yenilen kaçamak gıdanın miktarı kısıtlı tutulabilir.

Hemen ertesi öğün veya gün sıvı orucu ile vücuttan atılabilir.

Genelde bu tip kaçamaklar tüm beslenmemizin %25’ini geçmezse diğer %75’lik sağlıklı beslenme bunu tolere edecektir.

Haftanın bir günü kaçamak günü ilan edilebilir (Pazar ?! ☺ )


Bunlar kişinin hayatı boyunca sürekli olarak uygulaması gereken prensiplerdir. Bu bir zayıflama diyeti değil sağlıklı, enerjik ve dengeli olabilmek için gereken kurallardır. Hedefime ulaştım artık yapmasam da olur dediği noktada eski rahatsızlıklar faizi ile birlikte geri gelecektir !


TAKVİYE ÜRÜNLER

Probiyotik iyi bakterilerdir. Bağırsak floramızın daha güçlü olmasını sağlayarak bağışıklık sistemimizi de güçlendirir, alerjileri önler, kabızlık, gaz ve şişkinliği giderir.


Vücutta en büyük yıpranmayı yaratan sindirimdir ve sindirimi ne kadar kısa ve kolay hallederse vücut o kadar zinde, enerjik ve genç olur. Sindirim Enzimi sindirimin daha kolay ve kısa olmasını sağlayarak gaz ve şişkinlik gibi problemlerin de giderilmesine yardımcı olur.

Spirulina en önemli bitkisel protein ve B12 kaynağıdır. Kan şekerini dengelediği için dolaylı olarak kilo verilmesine de yardımcı olur. Ayrıca yorgunluğu da önleyen müthiş bir demir kaynağıdır.


Omega 3-6-9 yağı (keten tohumu, hindistancevizi, evening primrose oil, ayçekirdek vb.) yine vücut için vazgeçilmezdir. Saç, cilt, tırnak, kemik sağlığı için, alzheimer’ı önlemesi açısından, hafızayı güçlendirmesi, adet öncesi sendromları azaltması ve depresif modun azalması açısından çok önemlidir.


Son Söz

Bütün olay kişinin her şeyden önce kendini yönetebilmeyi öğrenmesi ile ilgilidir. Zaman ve sabırla herşey oturacak.


Sevgiyle kalın.



MİREY YUHAY

The LifeCo Bodrum

Program Koordinatörü

Comments


bottom of page